Kayıp Kaçak Bedeli Geri Alınabilir mi ?

Elektrik abonelerinden haksız ve dayanaksız olarak tahsil edilen kayıp kaçak bedeli aslında yeni bir ilave maliyet kalemi değildir. 2001 yılında Elektrik Piyasası Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden bu yana faturalara aktif enerji bedeli içinde yansıtılmaktadır. Tüketiciler tarafından farkına varılması ise EPDK’nın Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde elektrik faturalarındaki tüm kesinti ve ilave maliyet kalemlerini ayrı ayrı gösterme kararı alması neticesinde gerçekleşmiştir.

Tüketiciler, faturalarda yer alan kayıp kaçak bedellerinin kaçak elektrik kullanmayan abonelere de fatura edilmesini açıkça görmeleri sonucunda sorgulamaya başlamışlardır. Bu durumun medyaya da yansımasına rağmen elektrik firmaları tarafından hiç birşey değişmemiş, hatta faturalarda kayıp kaçak bedellerinin gizlenmesi, farklı isimlerle yer alması yoluna gidilmiş, sorumlusu olmayan tüketicilere fatura edilmeye devam edilmiş ve hala da devam edilmektedir. Tüm bu süreç içerisinde bazı tüketicilerin yargıya başvurmaları ile yargı mercileri tarafından pek çok farklı nitelikte kararlar çıkmıştır.

Ancak son zamanlarda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, pek çok kararında tüketicilerin hiçbir kusuru olmamasına ve herhangi bir elektrik hırsızlanması eyleminin gerçekleşmemesine rağmen kayıp kaçak bedellerine ilişkin ek külfetlerin getirilmesini haksız bulmuştur.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 17 Aralık 2014 tarihinde elektrik hırsızlanmasının her ne kadar kamuya verdiği bir zarar var olsa da bu sorumluluğun ancak eylemi gerçekleştirenlere yüklenebileceği, hiçbir kusuru bulunmayan tüketicilerden tahsil edilemeyeceği ve yine tüketicinin kullanmadığı, yararlanmadığı bir hizmetin bedelini ödemekle yükümlü olmadığı hükümlerini içeren kararı ile tüketicilerin geriye dönük olarak 10 yıl içerisinde ödedikleri kayıp kaçak bedellerinin ödenmesine zemin hazırlamıştır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun verdiği işbu karar ile başvurulacak kanun yolu bitmiş ve artık adli yargı süreci tamamlanmıştır.

Kayıp Kaçak Bedeli kalemine ek olarak yapılan Yargıtay incelemeleri neticesinde elektrik abonelik sözleşmelerinden doğan davalarının temyiz incelemesine bakan Yargıtay 3. Hukuk Dairesi de Hukuk Genel Kurulunun bu kararına uymuş, ticari ve mesken abonesi ayırımı yapmaksızın “elektrik dağıtım şirketlerinin abonelerden kayıp kaçak bedeli adı altında bir bedeli tahsil edemeyeceğine”, “kayıp kaçak bedeli ile birlikte elektrik dağıtım şirketlerinin faturalara yansıtarak abonelerden aldığı; Perakende Satış Hizmeti (psh), İletim Sistemi Kullanım (iletim), Dağıtım, Sayaç Okuma Bedellerini’ de faturalara yansıtamayacaklarına” ve “aslının alınmamasına karar verilen bir bedelden (kayıp kaçak), %2 TRT Payı, %1 Enerji Fonu, %5 Belediye Tüketim Vergisi ve bu bedeller üzerinden hesaplanacak KDV’nin alınması mümkün değildir.” hükümlerine yer vermiştir.

Yukarıda bahsi geçen tüm bu kararların ardından artık tüketiciler ve hatta tacirler; kayıp kaçak bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletim bedeli, dağıtım ve sayaç okuma bedeli; işbu bedellerin dahil edilerek hesaplandığı TRT payı, enerji fonu, belediye tüketim vergisi, katma değer vergisi ve faizi dahil edildiğinde hesaplanan miktara göre tüketici hakem heyetine, tüketici mahkemesine yahut asliye hukuk ve asliye ticaret mahkemelerine başvurarak ödedikleri bedelleri geri alabilmektedirler.

kayıp kaçak bedeli

Tüketicilerden 2016 yılı için alınabilecek bedelleri 2.320 TL’nin altında olanlar ilçe hakem heyetlerine, 2.320 TL ile 3.480 TL arası olanlar il hakem heyetlerine, 3.480 TL’nin üstünde olanlar ise tüketici mahkemelerine başvuru yapabilirler.

Ancak işyerleri yahut fabrikalar sözleşme içeriklerine göre asliye hukuk mahkemeleri yahut asliye ticaret mahkemelerine başvuru yapabilirler. İşyerleri yahut fabrikaların kullandıkları sanayi elektriği için hakem heyetine başvuru imkanları bulunmamaktadır.

Ayrıca bu davalar; yüksek değerli olmalarından, hata kabul etmeyecek riskli alanlar olduklarından ve ticari dava niteliği taşımalarından dolayı (dava açılışı, takibi, bilirkişi incelemesi, kanun yolları vs. gibi uzmanlık gerektiren alanları içerdiklerinden) mutlaka bir avukat desteğine ihtiyaç duyulan davalardır. Tüm bu nedenlerle; işbu davaların mutlaka ticari alanda da yetkinliği olan avukat meslektaşlarımızdan destek ve hukuki hizmet alarak takip edilmesi gerekmektedir.

Tüketiciler eğer geçmişe dönük olarak faturalarına sahip değillerse elektrik perakende dağıtım şirketlerinden faturalarını ve tahsil edilen tüm bu haksız bedellerin ne kadar olduğunu yazılı olarak talep etmelidirler. Eğer elektrik perakende dağıtım şirketi tarafından bildirilmez ya da miktar tüketici tarafından net olarak tespit edilemezse yine bir avukat meslektaşımızdan destek almak faydalı olacaktır.

Ancak unutulmamalıdır ki Yargıtay’ın tüketici lehine verdiği karardan sonra Meclise sunulan tasarı yasalaşırsa tüketicinin ödediği bedeli geri alması soru işareti haline dönüşebilir. Bu yüzden özellikle alacak kalemleri yüksek miktarda olan tacirlerin bir an önce davalarını açmalarını gerekmektedir.