Medula sisteminde reçetenin yer alıp almadığının uzman bilirkişilerce araştırılması lüzumu

Yargıtay 11.Ceza Dairesi Esas:  2017/2196 Karar: 2017/2365 Karar Tarihi: 29.03.2017

ÖZET: Bahse konu reçetenin onaylı bir örneği dosya arasına girmiş ise de “Medula” sisteminde reçetenin yer alıp almadığı uzman bilirkişilerce araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, soruşturma yapılmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekir.

(5237 S. K. m. 207) (5271 S. K. m. 160, 170)

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16.02.2017 gün ve 2016-14325 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 01.03.2017 gün ve 2017/12033 KYB. sayılı ihbarnamesi ile;

Özel belgede sahtecilik suçundan şüpheli … ve diğerleri hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 07/10/2016 tarihli ve 2016/54823 soruşturma, 2016/29562 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Adana 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 27/10/2016 tarihli ve 2016/5027 değişik iş sayılı kararının “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre, müştekinin Özel Adana Hastanesinde 11/03/2016 tarihinde muayene olduğunun ve suça konu reçetenin tanzim edildiğinin şüpheliler tarafından kabul edilmesi karşısında, her ne kadar bahse konu reçetenin onaylı bir örneği dosya arasına girmiş ise de “Medula” sisteminde reçetenin yer alıp almadığı uzman bilirkişilerce araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapılmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,

Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

Dosya kapsamına göre; müştekinin 11.03.2016 tarihînde Özel Adana Hastanesi’nde muayene olduktan sonra kendisinin haberi olmaksızın hakkında kırmızı reçete düzenlendiği ve dosya içindeki kırmızı yeşil reçete teslim formunun 2016 Mart dönemindeki listesinin 6. sırasında müşteki hakkında şüphelilerden Dr. …’in (11.03.2016 tarih ve 1036 protokol nolu) reçete ile Ritalin 10 mgr. 30 tb. isimli ilacı yazdığının belirlenmesi karşısında; söz konusu reçetenin Medula sisteminde yer alıp almadığı araştırılıp ve reçetenin aslının temini ile üzerinde yazı incelemesi yapılarak reçetenin gerçek veya sahte bir reçete olup olmadığı tespit edilerek, buna göre toplanacak diğer delillere göre şüphelilerin hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, CMK’nın 160 ve 170/2 maddelerine uygun bir soruşturma yapılmadan yazılı şekilde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği dikkate alınmaksızın, itirazın kabulü yerine, reddine karar verildiği anlaşılmakla; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 17.10.2016 tarih ve 2016/29562 karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin Adana 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 27.10.2016 tarih ve 2016/5027 değişik iş sayılı kararının 527 sayılı CMUK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.