12. Ceza Dairesi 2020/7423 E. , 2021/5482 K.
“İçtihat Metni”
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Hükmün açıklanması ile; 2863 sayılı Kanunun 74/1, 74/1-2.cümle, TCK’nın 39/2-c maddesi delaletiyle 39/1, 62/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Muhatap yerine daimi memur ya da müstahdemlerinden birine tebligat yapılması durumunda, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 20 ve Yönetmeliğin 29. maddelerindeki açık düzenlemeler karşısında, tebligatın muhatap yerine bu kişilere yapılmasının nedeni ve tebligat yapılan kimsenin kimliğinin tebliğ mazbatasında belirtilmesi gerektiği nazara alındığında, dosyaya konu olayda gerekçeli kararın sanık müdafinin iş adresine tebliğe çıkarıldığı, işyerinde daimi işçisi olduğu belirtilen şahsa teslim edilerek tebliğ edildiği ancak muhatabın neden orada olmadığına ilişkin bir açıklamanın, bir diğer anlatımla tebliğin muhatap yerine neden daimi çalışana yapıldığı hususunun belirtilmediği, dolayısıyla anılan tebliğin usulsüz olduğu gözetildiğinde, sanık müdafinin öğrenme ile yaptığı 07.12.2015 tarihli temyiz itirazının süresinde olduğunun kabulü ile temyiz isteminin süresinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerektiğini belirten tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, 2863 sayılı Kanunun 74/1, 74/1-2.cümle, TCK’nın 39/2. maddesi delaletiyle 39/1, 62, 53. maddeleri gereğince 10 ay hapis ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Türkoğlu Asliye Ceza Mahkemesinin 10/09/2013 tarihli ve 2010/12 esas, 2013/193 karar sayılı kararının 17/02/2014 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 22/07/2014 tarihinde TCK’nın 86/2 maddesinde tanımlanan kasten yaralama suçunu işlediği ve Kahramanmaraş 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/412 esas 2015/179 karar sayılı kararı ile bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verildiği, hükmün 20/03/2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükümlerin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Türkoğlu Asliye Ceza Mahkemesinin 23/10/2015 tarihli ve 2015/210 Esas – 2015/375 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi ise 1412 sayılı Kanunun 308/7 ve 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacaktır. Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanununun 230. maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinde, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, bunun nitelendirmesinin yapılması, Ceza Kanununda öngörülen sıra ve esaslara göre cezanın ve ayrıca cezaya mahkûmiyet yerine veya yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine ya da ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususa ilişkin istemlerin kabul veya reddine dair dayanakların gösterilmesi zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Bu nedenle, gerekçede hükme esas alınan veya reddedilen bilgi ve belgelerin belirtilmesi ve bunun dayanaklarının gösterilmesi, bu dayanakların da, geçerli, yeterli ve yasal olması gerekmektedir. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmakta olup, bu ilkelere uyulmadan sanığa atılı suçun ne olduğu ve sübut delilleri irdelenmeksizin delil tartışılması içermeyen kararla gerekçesiz olarak yazılı şekilde hükmün kurulması;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince sair yönler incelenmeksizin, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 06/07/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.