T.C Yargıtay
9.Hukuk Dairesi
Esas: 2014 / 17538
Karar: 2015 / 32965
Karar Tarihi: 19.11.2015
ÖZET: Kıdem tazminatı ile izin ücreti ve yolluk ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istenilen davada çalışma sürelerini ispat yükümlülüğü davacı işçiye ait olup, bu yönde delil sunulamamıştır. Bu durumda davalı işveren ve Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında geçen hizmet süreleri esas alınarak davaya konu kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti yönünden hesaplamaya gidilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Hükmün bozulmasına karar verilmiştir.(1475 S. K. m. 14) (4857 S. K. m. 32)
Dava ve Karar: Davacı, kıdem tazminatı ile izin ücreti ve yolluk ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı kurumda 17/06/1985 tarihinde çalışmaya başladığını ve bu çalışmasının emeklilik sebebiyle işten ayrıldığı 14/02/2013 tarihine kadar sürdüğünü, davacının kıdem tazminatının eksik gün sayısı üzerinden hesaplandığını ve eksik ödendiğini, ayrıca emeklilik anında ödenen yolluk ücretinin ödenmediğini, davacının kullanmadığı yıllık ücretli izinlerinin de bulunduğunu, bunların karşılığının da ödenmediğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100,00TL fark kıdem tazminatı, 100,00TL yolluk ücreti ve 100,00TL yıllık izin ücreti alacağının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının talepleri ile ilgili zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacının kıdem tazminatının işindeki mevcut bilgiler doğrultusunda tam olarak ödendiğini, davacının çalıştığı süre içerisinde tüm izinlerini kullandığını, davacının daha önce yolluk ücreti talebi bulunmaması sebebiyle davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının davalıya ait işyerinde 17/06/1985-05/01/1986 tarihleri arası, 14/06/1986-09/11/1991 tarihleri arası ve 15/03/1992-14/02/2013 tarihleri arası çalıştığı, toplam 26 yıl 10 ay 12 gün hizmet süresi bulunduğu, yıllık izinlerinin tam kullandırılmadığı ve kıdem tazminatının eksik ödendiği gerekçesiyle davaya konu isteklerin kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı yasal süresi içinde davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçi kıdem tazminatının eksik gün sayısı üzerinden ödendiğini ileri sürmüş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı işçinin 1986-1991 yılları ile 1992 -2013 yılları arasında kesintisiz çalıştığı varsayımı ile hesaplamaya gidilmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında ise davacının belirtilen dönemde 360 günden daha az süreyle çalıştığı çok sayıda yılın olduğu görülmektedir. Davalının kurum kayıtlarına dayanan itirazı üzerine bilirkişi ek raporunda, eksik prim ödeme günlerinin dayanağının belli olmadığı gerekçesiyle yine tam süreye göre hesaplama yapılmıştır.
Davalı işveren bir kamu kurumu olup, işçi çalışmaları kayda dayanmak zorundadır. Davacı işçi eksik gün sayısı üzerinden kıdem tazminatı ödendiğini ileri sürmüş ancak işveren veya Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında kayıtlı çalışmaların haricinde çalışmalarının varlığını ispat edememiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, sigorta primi ödenmeyen dönemlerin kıdeme esas süreden dışlanıp dışlanmayacağının anlaşılamadığı belirtilmiş ve yılın tamamında çalışılmış gibi hesaplama yapılmıştır. Çalışma sürelerini ispat yükümlülüğü davacı işçiye ait olup, bu yönde delil sunulamamıştır. Bu durumda davalı işveren ve Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında geçen hizmet süreleri esas alınarak davaya konu kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti yönünden hesaplamaya gidilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle bozulmasına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.