① Hukukun Gizemini Çözün: Karmaşık hukuki terimleri sade bir dille basitleştirin. Müvekkiller ne olup bittiğini anladığında, güven ve itimat da bunu takip eder.
② Yaklaşımınızı Kişiselleştirin: Müvekkilinizin kendine özgü durumuna uygun bir dil kullanın. Bu, onları dinlediğinizi ve ihtiyaçlarını gerçekten önemsediğinizi gösterir.
③ Açık ve Kesin Olun: Kesin ve açık iletişimle belirsizlikten kaçının. Bu, müşterilere her şeyin kontrolünüz altında olduğu konusunda güven verir.
④ Profesyonelliği Sıcaklıkla Karıştırın: Resmi dili arkadaşça bir tonla birleştirin. Bu, profesyonelliğinizi korurken sizi ulaşılabilir kılar.
⑤ Dinleyin ve Düşünerek Yanıt Verin: Müşterilerinizin geri bildirimlerini açık ve doğrudan ele alarak onlarla ilgilendiğinizi gösterin.
⑥ Müşterileri Döngü İçinde Tutun: Düzenli ve net güncellemeler müvekkilleri bilgilendirir ve sürece dahil eder, size olan güvenlerini güçlendirir.
Hukuk İngilizcesinde ustalaşmak sadece hassasiyetle ilgili değildir; güven inşa etmek ve kalıcı ilişkiler kurmakla ilgilidir.
𝟔 𝐒𝐭𝐞𝐩𝐬 𝐭𝐨 𝐁𝐮𝐢𝐥𝐝𝐢𝐧𝐠 𝐒𝐭𝐫𝐨𝐧𝐠𝐞𝐫 𝐑𝐞𝐥𝐚𝐭𝐢𝐨𝐧𝐬𝐡𝐢𝐩𝐬
① Demystify the Law: Simplify complex legal terms into plain language. When clients understand what’s happening, trust and confidence follow.
② Personalize Your Approach: Use language that fits your client’s unique situation. It shows you’re listening and truly care about their needs.
③ Be Clear and Precise: Avoid ambiguity with exact, straightforward communication. It reassures clients that you’ve got everything under control.
④ Mix Professionalism with Warmth: Combine formal language with a friendly tone. It makes you approachable while maintaining professionalism.
⑤ Listen and Respond Thoughtfully: Show clients you’re engaged by addressing their feedback clearly and directly.
⑥ Keep Clients in the Loop: Regular, clear updates keep clients informed and involved, strengthening their trust in you.
Mastering legal English isn’t just about precision—it’s about building trust and forging lasting relationships.
Stephanie Schantz, JD