Disiplin Cezaları Hakkında Bir Kısım Açıklamalar

Anayasa Mahkemesi kararlarında, Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, “insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlet” şeklinde tanımlanmıştır.

Anayasa’nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin nitelikleri arasında sayılan hukuk devletinin en önemli unsurlarından birisi hukuki güvenlik ilkesidir. Hukuki güvenlik ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Diğer bir ifadeyle hukuki güvenlik ilkesi, kişilerin hukuksal ilişkiler kurarken tabi olacakları hukuk kurallarını önceden bilmeleri anlamına gelirken, “idari istikrar ilkesi” ise, bu kurallara dayanılarak kazanılan hakların korunacağı güvencesinin kişilere verilmesini ifade etmektedir.

Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi, kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler. Bu nedenle, disiplin cezası verilebilmesi için öncelikle isnat edilen kusurlu halin veya fiilin tespiti gerekmektedir. Kusurlu halin veya fiilin tespitinden kasıt ise, disiplin cezasına konu edilen fiil veya halin zamanı, yeri, şekli gibi tüm unsurlarının ortaya konulması, böylelikle fiilin kim tarafından, ne zaman, nerede ve ne şekilde işlendiğinin net ve açık bir şekilde belirlenmesidir.

İlgili mevzuat hükümleriyle düzenlenen ve ilgililer bakımından güvence niteliği taşıyan savunma hakkı ve zamanaşımı süreleri kamu düzenine ilişkin olmaları nedeniyle uyulması zorunludur.

Özellikle savunma istem yazısında, memur hakkındaki iddialar, bu iddiaların dayandığı deliller, isnat edilen fiil veya hâllerin hukuki nitelendirmesi ve ilgili yasal düzenlemelerdeki fiil veya hâllerden hangisinin kapsamına girdiği bent ve alt bent belirtilmesi gerekmektedir. Aksi halde savunma hakkı hukuka aykırı şekilde kullandırılmış olur.

Disiplin cezasının verilmesi gereken fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren; Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına, Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına, başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar.

Kamu görevlileri ya da kamuda çalışan kişiler disiplin soruşturma süreçlerini ve karşılaşabileceği yaptırımları bilmesi planlamasını da ona göre yapması avantajını sağlar.

Disiplin yaptırımları memurların gelecek kariyer planlamasını da çok ciddi anlamda etkileyen yaptırımlardır.

Özlük dosyasına uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezaları işlenen devlet memurları, cezanın uygulanma tarihinden itibaren; uyarma ve kınama cezalarında beş yıl, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında on yıl, geçtikten sonra, atamaya yetkili amire başvurarak, verilmiş olan cezaların özlük dosyasından silinmesini talep edebilir.

Hukuk sistemimizde disiplin amirleri, disiplin kurulları ve yüksek disiplin kurulları bulunmaktadır. Disiplin amiri tarafından verilen disiplin cezasını itiraz halinde disiplin kurulu kaldırabilmektedir. Ayrıca disiplin kurulunun vermesi gereken bir disiplin yaptırımı disiplin amiri tarafından verilmesi gibi durumlar mahkemelerce inceleme konusu yapıldığında iptale konu olabilmektedir.

Kişiler bir disiplin cezasıyla karşılaştığında; işin esasında haksız olduklarını düşünseler bile özellikle yapılan fiilden daha ağır disiplin cezalarının uygulandığı uygulamalarla karşılaşmaktadırlar. Ayrıca disiplin cezasına konu süreç belirsiz şekilde uzatılıp kişiler üzerinde bir baskı aracına dönüşebilmektedir. Kişiler disipline konu bir fiil hakkında yapılan soruşturma sürecinde mobbinge, psikolojik baskıya veya emekliliğe zorlanmaktadırlar.

Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; olayın en başında hukuki destek almaları en doğru ve isabetli karar olacaktır.

Anahtar kelimeler: uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması, memurluktan çıkarma, ihraç, savunma hakkı, zamanaşımı, emekliliğe zorlama,