Estetik ve Kozmetik Uygulamaları Sertifikalı Eğitim Programındaki Katılımcı Sınırlamaları Hukuka Aykırıdır

19.03.2025 tarihli ve E-99910406-799-271649630 sayılı makam oluru ile yürürlüğe giren “Estetik ve Kozmetik Uygulamaları Sertifikalı Eğitim Programı Standardı”, yalnızca belirli özellikleri taşıyan pratisyen hekimlerin başvuru yapmasına izin vermektedir. Bu kapsamda:

  • 07.01.2025 tarihi itibarıyla kamuda çalışmayan ve 3 yıllık meslek deneyimi olan pratisyen hekimler,
  • Kamuda hâlen çalışmakta olan ve 15 yılını doldurmuş, geçerli sertifikası bulunmayan pratisyen hekimler,

eğitime kabul edilmektedir.

Bunun dışında kalan hekimlerin başvurusu doğrudan reddedilmektedir. Bu çalışmada söz konusu sınırlamanın Anayasa’ya, idare hukukunun temel ilkelerine ve yönetmelik dayanağına aykırılığı incelenecektir.


Anayasal Aykırılıklar

1. Eşitlik İlkesi (Anayasa m.10)

Anayasa’nın 10. maddesi uyarınca devlet, kanun önünde eşitliği sağlamakla yükümlüdür.

“Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.”

Oysa bu programda, aynı diplomaya ve aynı mesleki statüye sahip pratisyen hekimler arasında, yalnızca çalışma biçimi (kamuda mı özelde mi çalışıyor) ve süreye dayalı bir ayrım yapılmakta, bu ayrımın neden yapıldığına dair makul ve nesnel bir gerekçe sunulmamaktadır. Bu durum, eşitlik ilkesinin ihlali anlamına gelir.

2. Çalışma ve Meslek Seçme Hürriyeti (Anayasa m.48)

Anayasa’nın 48. maddesi uyarınca, herkes dilediği alanda çalışma ve sözleşme yapma özgürlüğüne sahiptir.

Estetik ve kozmetik uygulamalar gibi serbest meslek pratiğinde önemli bir alan olan bu eğitimin belli hekimlere kapatılması, diğer hekimlerin mesleki faaliyet alanını daraltmaktadır.

3. Eğitim Hakkı ve Mesleki Gelişim (Anayasa m.42 ile bağlantılı)

Bu sertifika, mezuniyet sonrası bir uzmanlaşma belgesi niteliğindedir. Dolayısıyla, mesleki gelişim hakkına ilişkindir. Her hekimin, kendini geliştirme ve belli alanlarda yetkinlik kazanma hakkı vardır. Sınırlayıcı uygulama bu hakkı ihlal eder.


İdare Hukuku Açısından Değerlendirme

1. Yetki Unsuruna Aykırılık

Yönetmelikte Bakanlığa “katılımcı niteliklerini belirleme yetkisi” tanınsa da, bu yetki “anayasal ilkelere ve kamu yararına uygun” şekilde kullanılmak zorundadır.

İdare hukukunda yetkinin kötüye kullanılması (keyfilik, sübjektiflik) yasa dışıdır.

  • Kamuya hizmet eden ve aynı düzeyde hekimlik yetkisine sahip kişileri dışlayıcı bir şartlandırma, kamu yararı ile bağdaşmaz ve yetki sınırlarını aşar.

2. Hizmete Erişimde Eşitlik İlkesi

Kamu hizmetine (burada: sertifikalı eğitim hizmetine) erişimde objektiflik, şeffaflık ve ayrımcılık yasağı esastır. Sertifika programına başvuramayan hekimler, kamu hizmetinden dışlanmakta ve mesleki rekabette dezavantajlı hale getirilmektedir.


Sonuç ve Değerlendirme

Estetik ve Kozmetik Uygulamaları Sertifikalı Eğitim Programı’na yalnızca belli meslek geçmişine sahip hekimlerin kabul edilmesi:

  • Anayasa’nın 10, 42, 48. maddelerine,
  • idare hukukunun eşitlik, objektiflik ve kamu hizmetine erişim ilkelerine,
  • ve dolaylı olarak çalışma özgürlüğüne

aykırıdır.

Sertifika almak isteyen tüm pratisyen hekimlerin, eşit biçimde ve sadece eğitsel kriterlerle değerlendirilmesi gerekir. Aksi halde hem idarenin hukuka aykırı işlem yaptığı kabul edilir, hem de kişisel başvuru yolları (idare mahkemesi – AYM – AİHM) gündeme gelir.


Öneriler

  • İlgili düzenleme iptal edilmeli, tüm pratisyen hekimlere açık hale getirilmelidir.
  • Gerekirse bu konuda hukuki başvuru yolları (iptal davası, bireysel başvuru) değerlendirilmelidir.
  • Bu yazı, Sağlık Bakanlığı’na gönderilecek bir resmî görüş yazısı ya da Danıştay nezdinde açılacak bir iptal davası dilekçesine de esas olabilir.