İhale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklar ve ihale sürecine ilişkin işlemlerin ivedi yargılama usulü kapsamında olduğu hakkında Danıştay Kararı

D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/4276
Karar No:2021/3108

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Mülkiyeti Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü’ne ait Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki … blok numaralı binada, … kat, … numarada bulunan bağımsız bölümün 580.000,00-TL bedelle adına geçici ihalesi yapılan davacı tarafından, ilgili bağımsız bölümün tahsis edildiği … isimli şahsa öncelikli alım hakkı tanındığından satış işleminin gerçekleştirilmemesi üzerine anılan şahsın bağımsız bölümü satın alma noktasında öncelik hakkı bulunmadığından bahisle 01/07/2020 tarihli dilekçe ile yapılan başvuru üzerine tesis edilen Ankara Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işlemi ile ihale öncesinde bildirilmiş olan hak sahipleri listesinin düzeltilmesi istemiyle 07/07/2020 tarihli dilekçe ile yapılan başvuru üzerine tesis edilen Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü (DMO) Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nın … tarih ve …sayılı işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davaya konu kamu konutunun … tarih ve … sayılı Olur ile davalı yanında müdahil …’e sıra tahsisli olarak tahsisi yapılıp 16/06/2020 tarihinde teslim edildiği, adı geçen kişinin fiilen konutta oturmadığı, 01/07/2020 tarihinde satış ihalesinin yapıldığı hususları dikkate alındığında, ihalenin yapıldığı tarihte fiilen konutta oturmadığı dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile sabit olan …’in öncelikli alım hakkına sahip olmadığı anlaşıldığından, müdahil …’e öncelikli alım hakkı tanınmak suretiyle satış işleminin gerçekleştirilmemesi üzerine anılan şahsın bağımsız bölümü satın alma noktasında öncelik hakkı bulunmadığı ileri sürülerek 01/07/2020 tarihli dilekçe ile yapılan başvuru üzerine tesis edilen … tarih ve … sayılı işlem ile ihale öncesinde bildirilmiş olan hak sahipleri listesinin düzeltilmesi amacıyla 07/07/2020 tarihli dilekçe ile yapılan başvuru üzerine tesis edilen … tarih ve … sayılı işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı;
Diğer taraftan, davacı tarafından ihale öncesinde bildirilmiş olan hak sahipleri listesinin düzeltilmesi amacıyla 07/07/2020 tarihli dilekçe ile yapılan başvuru üzerine Anayasanın 123. maddesindeki “idarenin kuruluş ve görevleriyle bir bütün olduğu” yönündeki kural uyarınca davalı idarelerden DMO Genel Müdürlüğü’nce idarenin bütünlüğü ilkesi çerçevesinde ilgili işlem dosyasının bir örneğini Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne iletmesi ve ilgili idarece ihale öncesinde bildirilmiş olan hak sahipleri listesinin yeniden değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, söz konusu taşınmazın satış işlemlerinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün görev ve yetki sınırları dahilinde olduğundan bahisle reddi yönünde tesis edilen … tarih ve … sayılı işlemde bu yönüyle de hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalılar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı … Genel Müdürlüğü tarafından, ihaleye konu kamu konutunun müdahile tahsis edilip imza karşılığında kendisine teslim edildiği, kamu konutlarının satışında tahsisli personelin öncelikli satın alma hakkı bulunduğu, ihale gerçekleştirilmekle birlikte öncelikle konutun tahsis edildiği personelin bu hakkını kullanmasına imkân verilmesi gerektiği, müdahil tarafından konutta fiilen oturulmamış olmasının geçerli mazeretleri bulunduğu, dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

USUL YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY:
Ankara Valiliği’nin (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) … tarih ve … sayılı Olur’u ile mülkiyeti DMO’ya ait Ankara ili, Çankaya ilçesi, …Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki … blok numaralı binada, … kat, … numarada bulunan bağımsız bölümün ihale işlemlerinin yapılması uygun görülmüş, söz konusu bağımsız bölüm için … tarih ve … sayılı Olur ile sıra tahsisi yapılıp 16/06/2020 tarihinde müdahil …’e teslim edilmiş, mülkiyeti DMO’ya ait bağımsız bölümler belirtilen bedeller üzerinden satışa çıkartıldığından ihale ilan listesinin 385 sıra no’lu Milli Emlak Genel Tebliği’nin ilgili hükümlerine göre öncelikli alım hakkına sahip personele tebliği sağlanarak ıslak imzalı olarak gönderilmesi Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından DMO’ya gönderilen … tarih ve … sayılı yazı ile istenilmiş, ihale ilan listesi öncelikli alım hakkına sahip personele imza karşılığı tebliğ edilmiş, öncelikli alım hakkı sahipleri listesi DMO’nun … tarih ve … sayılı cevabi yazısı ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne gönderilmiş, söz konusu yazı ekindeki listede müdahil … hak sahibi olarak belirtilmiş, dava konusu kamu konutunun 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 36. ve 45. maddesine göre 01/07/2020 tarihinde gerçekleştirilen satış ihalesine davacı ile birlikte komisyon kararında yer alan istekliler katılmış, yapılan artırma sonucunda davacı tarafından en yüksek bedel olarak teklif edilen 580.000,00-TL üzerinden geçici ihalesi gerçekleştirilmiştir.
4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ve 385 sıra no’lu Milli Emlak Genel Tebliği uyarınca anılan taşınmazın öncelikli alım hakkı sahibi sıfatıyla müdahil …’e geçici ihale sonucu oluşan bedel üzerinden kesin ihalesinin teklif edilmesi Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işlemiyle uygun bulunması üzerine öncelikli alım hakkı sahibi bulunduğu gerekçesiyle dava konusu bağımsız bölümün davacıya satışı gerçekleştirilmemiş, davacının müdahil …’in bağımsız bölümü satın alma noktasında öncelik hakkı bulunmadığına yönelik 01/07/2020 tarihli dilekçe ile yaptığı başvuru üzerine … tarih ve … sayılı Ankara Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü işlemi ile ihale öncesinde bildirilmiş olan hak sahipleri listesinin düzeltilmesi amacıyla 07/07/2020 tarihli dilekçe ile davacı tarafından yapılan başvuru üzerine ise … tarih ve … sayılı DMO işlemi tesis edilmiştir.
Bunun üzerine bahse konu … tarih ve … sayılı işlem ile … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na 6545 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle eklenen “İvedi yargılama usulü” başlıklı 20/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda söz konusu yargılama usulünün uygulanacağı; ikinci fıkrasının (g) bendinde ise, verilen nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değiştirilen “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin birinci fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği; altıncı fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu; sekizinci fıkrasında ise, ivedi yargılama usulüne tâbi olan davalarda istinaf yoluna başvurulamayacağı belirtilmiştir.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 1. maddesinde, “Genel bütçeye dâhil dairelerle katma bütçeli idarelerin, özel idare ve belediyelerin alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ve taşıma işleri bu Kanunda yazılı hükümlere göre yürütülür.” kuralına yer verilmiş; 4. maddesinde, ihale “Bu Kanun’da yazılı usul ve şartlarla işin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve yetkili mercilerin onayı ile tamamlanan sözleşmeden önceki işlemleri … ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 4. maddesinde ise, ihalenin, bu Kanun’da yazılı usul ve şartlarla mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve ihale yetkilisinin onayını müteakip sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan işlemleri ifade ettiği belirtilmiştir.
4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 4. maddesine 7061 sayılı Kanun’un 58. maddesi ile eklenen beşinci fıkrasında, “Savunma, güvenlik, adalet ve istihbarat hizmetlerini yürüten personel tarafından kullanılanlar hariç olmak üzere, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin, döner sermayelerin, fonların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları hariç özel kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulmuş diğer kamu idarelerinin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müesseselerinin ve sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıklar ve şirketlerin mülkiyetinde veya tasarrufunda bulunan kamu konutları ekonomiye kazandırılır. Buna ilişkin her türlü iş ve işlemin yürütülmesinde mahalli idarelere ait konutlar için ilgili idareler, diğerleri için Bakanlık yetkilidir.”; yedinci fıkrasında, “Kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulan kamu konutları bağımsız bölümler hâlinde, üzerinde kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmamış kamu konutu bulunan taşınmazlar ise üzerindeki yapılarla birlikte bir bütün olarak, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nda yer alan hükümler çerçevesinde ihale yoluyla satılır. …”; sekizinci fıkrasında, “İhale yapıldığı tarihte görev, sıra ve hizmet tahsisli ve kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulan kamu konutlarında oturanlar, ikamet ettikleri kamu konutunu öncelikli olarak satın alma hakkına sahiptirler. İhale bedeli öncelikli alım hakkı sahibi tarafından peşin veya taksitli olarak ödenebilir, peşin olarak ödenmesi hâlinde yüzde on indirim uygulanır.”; dokuzuncu fıkrasında, “Yapılan ihale sonucunda oluşan ihale bedeli, öncelikli satın alma hakkı bulunanlara tebliğ edilir. Öncelikli alım hakkı sahibinin, içerisinde oturduğu kamu konutunu bu bedeli üzerinden satın almak istemesi ve tebligattan itibaren on beş gün içerisinde ihale bedelini peşin ödemesi veya peşinatı ödeyerek taksitli satış sözleşmesi düzenlemesi hâlinde bu durum, en yüksek teklif veren istekliye bildirilir. Ancak, öncelikli satın alma hakkı sahibinin aynı süre içerisinde kamu konutunu satın almak istemediğini bildirmesi, bu süre içerisinde herhangi bir bildirimde bulunmaması ya da yükümlülüklerini yerine getirmemesi hâlinde, en yüksek teklif veren istekliye tebligat gönderilerek ihale bedelini peşin veya taksitle ödemesi gerektiği bildirilir. Bu durumda kamu konutunda oturana tebligat yapılarak konutu iki ay içerisinde tahliye etmesi istenir ve konutun tahliyesi sağlanır.” kurallarına yer verilmiştir.
17/4/2018 tarih ve 30394 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 385 sıra no’lu Milli Emlak Genel Tebliği’nin “Öncelikli alım hakkı” başlıklı 8. maddesinde, “Kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulan kamu konutlarından ihalenin yapıldığı tarihte; adlarına görev, sıra ve hizmet tahsisli kamu konutu tahsis edilen (şartlı tahsisler dâhil) ve fiilen konutta oturanlar öncelikli alım hakkına sahiptir. Öncelikli alım hakkı sahipleri bu hakkı sadece bir kamu konutu için kullanabilirler.” kuralı yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna mı yoksa temyiz kanun yoluna mı başvurulabileceğinin belirlenmesi için öncelikle dava konusu uyuşmazlığın ivedi yargılama usulüne tâbi olup olmadığının tespiti zorunludur. 2577 sayılı Kanun’a 6545 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle eklenen “İvedi yargılama usulü” başlıklı 20/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda ivedi yargılama usulünün uygulanacağı kurala bağlandığından, ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklardan ne anlaşılması gerektiğinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
İhale işlemlerine ilişkin idarî usulü düzenleyen 2886 sayılı Kanun ve 4734 sayılı Kanun’daki tanımlamalar ve istikrar kazanan içtihatlar dikkate alınarak, ihale ilanı ile başlayıp sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan süreçte tesis edilen işlemlerin ivedi yargılama usulüne tâbi ihale işlemleri olduğunun kabulü gerekir.
Kamu konutlarının satışına ilişkin aktarılan mevzuatın değerlendirilmesinden, savunma, güvenlik, adalet ve istihbarat hizmetlerini yürüten personel tarafından kullanılanlar hariç olmak üzere, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin, döner sermayelerin, fonların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları hariç özel kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulmuş diğer kamu idarelerinin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müesseselerinin ve sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıklar ve şirketlerin mülkiyetinde veya tasarrufunda bulunan kamu konutlarının ekonomiye kazandırılacağı, ihalenin yapıldığı tarihte görev, sıra ve hizmet tahsisli olarak kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulan kamu konutlarında oturanların ikamet ettikleri kamu konutunu öncelikli olarak satın alma hakkına sahip olduğu, kamu konutunun satışına yönelik geçici ihale ve/veya kesin ihale kararlarının her durumda öncelikli alım hakkına ilişkin bir muhakeme ve değerlendirme gerektirdiği, öncelikli alım hakkı sahibin tespiti ve kamu konutunun bu kişilere satışının mümkün olup olmadığına ilişkin işlemlerin aktarılan mevzuat uyarınca gerçekleştirilecek ihalelere ve bu ihale işlemelerinin yargısal denetimine ilişkin olduğu, başka bir anlatımla, kamu konutlarını öncelikli olarak satın alma hakkına sahip olanların tespiti ile buna ilişkin sıra listelerinin düzenlenmesinin söz konusu konutların ihale yoluyla satışına ilişkin işlemde mündemiç olduğu dikkate alındığında, kamu konutlarını öncelikli satın alma hakkı bulunanların tespiti ile öncelikli alım hakkı sahipleri listesinin düzeltilmesi istemlerinin reddi suretiyle tesis edilen ve ihale sürecine ilişkin işlemlerden kaynaklandığı anlaşıldığından dava konusu uyuşmazlığın ivedi yargılama usulü kapsamında olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesi’nce verilen kararın 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesi uyarınca ivedi yargılama usulü kuralları gereğince doğrudan temyize tâbi olduğu, ivedi yargılama usulüne tâbi olan davalarda anılan Kanun’un 45/8. maddesi uyarınca istinaf kanun yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı dikkate alındığında, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi tarafından dava dosyasının Danıştay’a gönderilmesi gerekirken, esasın incelenmesi suretiyle verilen kararda usûl kurallarına uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı …Genel Müdürlüğü’nün temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesine, 30/09/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.