Milletlerarası Ticari Hakemlik Konusundaki 21 Nisan 1961 Tarihinde Cenevre de Yapılan Avrupa Sözleşmesi

RGT: 23.09.1991 RG NO: 21000

Aşağıda İmzası bulunan, Yetkili şahıslar, Birleşmiş Milletler Teşkilatının Avrupa Ekonomik Komisyonunun himayesinde Birleşerek,

10 Haziran 1958 tarihinde New York’ta milletlerarası ticari hakemlik konusunda aktedilen konferans neticesinde, yabancı hakem kararlarının tanınması ve icrası için bir sözleşmenin imzalandığını Müşahade ederek ve Avrupa ticaretinin gelişmesine yardım etmek, Avrupa’nın muhtelif memleketlerine mensup hakiki veya hükmi şahısları arasındaki münasebetlerde milletlerarası ticari hakemliğin teşkilatlanmasına ve işlemesine engel olabilecek bazı güçlükleri imkan nispetinde gidermek Amacıyla aşağıda yazılı hükümler üzerinde Anlaşmaya varmışlardır.

 

Sözleşmenin Tatbik Alanı

Madde I –

1. İşbu Sözleşme Hükümleri:

a) Milletlerarası ticari ameliyelerden doğan veya doğacak olan uyuşmazlıkların halli için aktolunan veya akit sırasında mutad meskenleri veya muamele merkezleri değişik akit devletlerde bulunan hakiki veya hükmi şahıslar arasındaki hakemlik anlaşmaları; ve

b) İşbu maddenin 1 inci paragrafının (a) bendinde derpiş olunan anlaşmalara dayanan hakemlik usulü ve hakem kararları hakkında uygulanır.

 

2. İşbu Sözleşmeye göre,

a) “Hakemlik anlaşması”ndan maksat bir mukaveleye dercedilen hakem şartı veya taraflar arasında aktolunan hakem mukavelesidir; hakem şartının içinde bulunduğu mukavelenin veya hakem mukavelesinin taraflarca imzalanması veya tarafların birbirine yolladığı mektup, telgraf yahut teleskriptör metninde mündemiç bulunması ve kanunları yazılı şeklin gerçekleşmesini aramayan memleketler arasındaki münasebetlerde bu kanunların müsaade ettiği şekiller dairesinde aktedilmiş olması lazımdır.

b) “Hakemlik” terimi ihtilafların sadece belirli hadiseler için seçilmiş hakemler tarafından değil (ad hoc hakemlik) bunların aynı zamanda daimi hakemlik müesseseleri tarafından halledilmesini ifade eder.

c) “Muamele merkezi”nden maksat ise hakemlik anlaşmasını akteden müessesenin bulunduğu yerdir.

 

Amme Hukuku Tüzel Kişilerinin Hakemliğe Tabi Olma Ehliyeti

Madde II –

1. İşbu Sözleşmenin birinci maddesinin birinci paragrafında derpiş olunan hallerde haklarında tatbiki gereken kanun tarafından “amme hukuku tüzel kişileri” olarak vasıflandırılan tüzel kişiler muteber surette hakemlik anlaşmaları aktetmek yetkisini haizdirler.

2.İşbu sözleşmeyi imzaladığı, tasdik ettiği veya buna katıldığı sırada her devlet, yukarıda zikri geçen yetkiyi açıkladığı muayyen şartlarla hudutlandırdığını beyan edebilir.

 

Madde III – İşbu Sözleşmenin alanı içine giren hakemliklerde yabancılar hakem seçilebilirler.

Hakemliğin Teşkili

 

Madde IV –

1. Hakemlik anlaşması akteden taraflar aşağıdaki hususları serbestçe kararlaştırılabilirler:

a) İhtilaflarının daimi bir hakemlik müessesesi tarafından halledileceğini; bu takdirde hakemlik, tayin edilen müessesenin yönetmeliğine uygun şekilde cereyan eder; veya

b) İhtilaflarının özel olarak teşkil edilen (ad hoc) bir hakemlik usulüne tabi olacağını, bu takdirde taraflar bilhassa;

i) hakemlerin kimler olacağını ve ihtilaf halinde bunların hangi usullere göre seçilebileceğini;

ii) hakemliğin cereyan edeceği yeri;

iii) hakemlerin takip edecekleri usul kaidelerini;

serbestçe kararlaştırabilirler.

 

2. Taraflar arasındaki ihtilafın hallini özel (ad hoc) bir hakemliğe havale etmeyi kararlaştırmışlar ve hakemlik talebinin davalıya dermeyan edildiği günden itibaren 30 gün zarfında taraflardan biri kendi hakemini tayin etmemiş bulunursa, bu hakem, hilafına anlaşma yoksa, karşı tarafın isteği üzerine, temerrüt eden tarafın hakemlik talep edildiği andaki mutad meskeninin veya muamele merkezinin bulunduğu memleketin ticaret odası başkanı tarafından tayin olunur. Bu paragrafın hükümleri, aynı zamanda, yukarıda derpiş edildiği şekilde, taraflardan birinin veya Ticaret Odası Başkanının tayin ettiği hakem yerine bir diğerini ikame etmek gerektiği hallerde de tatbik olunur.

3.Eğer taraflar aralarındaki uyuşmazlığın hallini bir veya birçok hakemlerden teşekkül eden (ad hoc) bir hakemliğe havale etmeyi kararlaştırmışlar ve hakemdik anlaşması, işbu maddenin 1 inci paragrafında derpiş edilen hallere benzer hakemliğin teşkili için zaruri olan tedbirler hakkında bir sarahat ihtiva etmez ise, zikri geçen tedbirler taraflar anlaşmadıkları takdirde ve yukarıda 2 nci paragrafta derpiş edilen hale halel gelmemek kaydıyla, seçimleri tamamlanmış olan hakem veya hakemler tarafından alınır. Eğer taraflar tek hakemin tayini mevzuunda anlaşamayacak veya hakemler alınması gerekli tedbirler hususunda uyuşamayacak olurlarsa bunlar hakemliğin cereyan edeceği yeri tayin etmişlerse, davacı, işbu tedbirlerin alınması için ister tarafların tayin ettiği yerin bulunduğu memleketin yetkili ticaret odasının başkanına, ister hakemlik talebinin ileri sürüldüğü anda davalının mutad meskeninin veya muamele merkezinin içinde bulunduğu memleketin Ticaret Odası Başkanına başvurabilir; eğer taraflar hakemliğin cereyan edeceği yeri tayin etmemişler ise, davacı, isterse hakemlik talebinin ileri sürüldüğü anda davalının mutad meskeninin veya muamele merkezinin içinde bulunduğu memleketin salahiyetli Ticaret Odası Başkanına isterse, teşekkülü, şartları ve işleyişi işbu sözleşmeye ek kısımda belirtilen özel komiteye başvurabilir. İşbu paragrafın kendisine tanıdığı hakları davacı kullanmayacak olursa, bu haklar davalı veya hakemler tarafından kullanılabilir.

4. İşe el koyan Başkan veya Özel Komite icabına göre aşağıda yazdı yetkileri haizdir:

a) Tek hakemin, başkan-hakemin, üst hakemin veya üçüncü hakemin tayini;

b) İşbu maddenin 2 nci paragrafında derpiş edilen usul dışında tayin edilmiş bir veya birden fazla hakemin yerine başkalarının ikamesi;

c) Hakemlerin yenisini seçmek hakları mahfuz olmak kaydıyla, hakemlik yerinin tayini;

d) Taraflar arasında anlaşma olmaz ve hakemler takip edecekleri usul kaidelerini tespit etmezler ise bunların riayet edeceği usul kaidelerinin, doğrudan doğruya veya daimi bir hakemlik müessesesinin yönetmeliğine atıfta bulunmak suretiyle tespiti.

5. Eğer taraflar ihtilaflarının hallini daimi bir hakemlik müessesesine bırakmayı kararlaştırmışlar ve fakat bunun hangisi olacağını tayin etmemişler ve bu bapta sonradan da bir anlaşmaya varmamışlar ise, davacı, yukarıda üçüncü paragrafta derpiş edilen usul dairesinde gerekli tayinin yapılmasını talep edebilir.

6. Eğer hakemlik anlaşması tarafların ihtilaflarının hallini tabi tutmak istedikleri hakemliğin nev’i hakkında daimi bir hakemlik müessesesi vasıtasıyla hakemlik veya özel (ad hoc) hakemlik bir serahati ihtiva etmez ve taraflar bu mesele üzerinde sonradan da uyuşamazlar ise, davacı bu hususta yukarıda 3 üncü paragrafta derpiş edilen usulden faydalanabilmek yetkisini haizdir. Selahiyetli Ticaret Mahkemesi Başkanı veya Özel Komite, tarafları daimi bir hakemlik müessesesine gönderebilecekleri gibi isterlerse, tayin edecekleri müddet içinde, bunları, hakemlerini seçmeye ve aynı müddet içinde hakemliğin cereyanı için gerekli tedbirler üzerinde anlaşmayla davet etmek yetkisini haizdirler. Bu son halde, işbu maddenin 2, 3 ve 4 üncü paragraflarının hükümleri tatbik olunur.

7. Eğer işbu maddenin 2, 3, 4, 5 ve 6 ncı paragraflarında sayılı bulunan taleplerden biriyle kendisine başvurulan ve zikri geçen paragraflardan birine göre tayin edilen Ticaret Odası Başkanı, talebin sebkettiği andan itibaren 60 gün içinde bunun icaplarını yerine getirmez ise, davacı, ika edilmeyen mezkûr görevlerin ifası için özel komiteye başvurmak yetkisini haizdir.

 

Hakem Mahkemesinin Yetkisizliği Def’i

Madde V –

1. Hakemin yetkisizliğini gerektiren bir defi öne sürmek isteyen taraf bunu hakemlik anlaşmasının yokluğuna, butlanına veya hükümden düşmüş olduğuna dayandırmak isterse, hakemlik usulünün cereyanı sırasında en geç esasa ait müdafaası ile birlikte dermeyan etmesi ve eğer defini ihtilaflı meselenin hailinin hakemin yetkisi dışına çıktığı noktasına tevcih ederse, bahis konusu yetkiyi aşan meselenin hakemlik usulü sırasında ortaya atıldığı anda derhal öne sürmesi lazımdır. Eğer tarafların bahis konusu defi öne sürmek hususundaki gecikmesi hakemin muteber addettiği bir sebepten ileri gelmiş ise, hakem, defin kabule şayan olduğuna karar verebilir.

2. Yukarıda 1 inci paragrafta derpiş edilen ve aynı paragrafın koyduğu müddet içinde dermeyan edilmeyen defiler, hakemin tatbik ettiği kanun gereğince münhasıran tarafların ileri sürebileceği defilerden ise hakem usulünün müteakip safhasında nazara alınamaz ve eğer bu defiler, ihtilafa esas veya hakem kararının icrası bakımından el koyan adli mahkemenin kanunlar ihtilafı kaidesinin tayin ettiği kanuna göre, tarafların ihtiyarına terk edilen defilerden ise, ihtilafın esasına veya hakem kararının icrasına taallûk eden muhakeme usulünün müteakip safhasında öne sürülemez. Bununla beraber mahkemenin defin vaktinden sonra öne sürüldüğü hakkındaki hakem tarafından verilen kararı kontrol yetkisi mevcuttur.

3. Mahkeme kanununun derpiş ettiği sonraki kazai kontrol imkanları mahfuz kalmak üzere yetkisi münakaşalı olan hakemin yeddini ihtilaftan ret etmesi caiz olmayıp onun gerek kendi selahiyeti gerekse hakemlik anlaşmasının yahut bunun bir cüz’ünü teşkil ettiği esas mukavelenin varlığı veya rnuteberliği hakkında hüküm vermeye yetkisi vardır.

 

Kazai Selahiyet

Madde VI –

1. Hakemlik anlaşması akdedenlerden birinin müracaatı üzerine ortada hakemlik anlaşması mevcut olduğu iddiasıyla işe vaziyet eden mahkemeye karşı davalı tarafından öne sürülecek selahiyetsizlik def’i, işe vaziyet eden mahkeme kanununun selahiyetsizlik def’i usule veya esasa müteallik bir mesele telakki etmesine göre, hakkın düşmesi müeyyidesi altında, esasa ait iddia müdafaadan evvel veya bununla birlikte öne sürülmek lazımdır.

2. Akit Devlet mahkemelerinin bir hakemlik anlaşmasının mevcudiyeti veya muteberliği hakkında karar vermeleri gerektiği zaman bunu akteden tarafların ehliyeti için haklarında tatbiki gereken kanun hükümlerine göre ve diğer hallerde:

a) Tarafların hakemlik anlaşmasını tabi kıldıkları kanuna;

b) Bu bapta anlaşmada sarahat yoksa hakem kararının verileceği memleket kanununa;

c) Taraflar hakemlik anlaşmasını tabi kıldıkları kanun hakkında sakıt kalmışlar ve meseleye adli mahkemece el koyduğu zaman hakem kararının nerede verileceği tayin edilemiyor ise işe el koyan mahkemenin kanunlar ihtilafı kaidesi gereğince selahiyetli olan kanun hükümlerine göre, karar vereceklerdir.

 

İşe el koyan mahkemenin kanununa göre bir ihtilafın hakemlik yolu ile halli caiz değilse bu mahkeme hakemlik yolu anlaşmasının tanınması talebini reddedebilecektir.

3.Eğer adli mahkemelere her hangi müracaat yapılmadan evvel taraflar arasındaki ihtilafın halli için hakem usulüne başlanmış ise, aynı ihtilafın halli veya taraflar arasındaki hakemlik mukavelesinin yokluğunun, hükümsüzlüğünün veya hükümden düştüğünün tespiti için kendilerine başvurulan Akit Devlet adli mahkemeleri ciddi sebepler olmadıkça hakem mahkemesinin selahiyeti hakkında karar ittihazı hususunu hakem kararının verildiği ana kadar talik edeceklerdir.

4.İhtiyati veya muhafaza tedbirlerinin alınması için adli bir makama müracaat edilmesi hakemlik anlaşmasıyla telif olunmaz mahiyette sayılamayacağı gibi işin esas bakımından adli mahkemeye tevdi edildiği manasına da alınmamalıdır.

 

Tatbik Edilecek Hukuk

Madde VII –

1. Taraflar hakemlerin ihtilafın esasına tatbik edecekleri hukuku tayin etmekte serbesttirler. Eğer taraflar tatbik edilecek hukuku kararlaştırmamışlar ise hakemler ihtilafın nev’ine göre münasip görecekleri Kanunlar ihtilafı kaidesinin tayin ettiği kanunu tatbik edeceklerdir. Her iki halde hakemler mukavele hükümlerine ve ticari adetleri nazara alacaklardır.

2.Taraflar kararlaştırdıkları ve hakemliğin tabi olduğu kanun cevaz verdiği takdirde hakemler “dostane aracı” olarak ihtilafı halledeceklerdir.

 

Hakem Kararının Gerekçeleri

Madde VIII – Tarafların hakem kararının gerekçeler ihtiva edeceğini kararlaştırdıkları aslolarak kabul olunur, meğer ki bunlar,

a) Hakem kararının gerekçeler ihtiva etmeyeceğini sarahaten tayin etmiş; veya

b) İhtilaflarının hallini hakem kararlarının gerekçeler ihtiva etmesi mutad olmayan bir hakem usulüne tabi kılmış olsunlar; ancak, bu son halde, taraflar veya bunlardan biri hakem usulü mürafaalı cereyan etmiş ise murafaanın sonundan evvel, mürafaasız cereyan etmiş ise hakem kararının yazılmasından önce, bunun mucip sebepler ihtiva etmesini sarahaten talep edecek olurlarsa karar mucip sebepli olarak verilir.

 

Hakem Kararlarının İptali

Madde IX –

1. İşbu Sözleşmeye tabi bir hakem kararının Akit bir Devlet ülkesinde iptal edilmesi, iptalin karar altına alındığı Devlet hakem kararının, ülkesi içinde verildiği veya kanununun hükmüne tebean ittihaz edildiği devlet olmadıkça ve iptal kararı aşağıda yazılı sebeplerden birine dayanılarak verilmedikçe, hakem kararını diğer bir Akit Devlet ülkesinde tanımadan veya icradan çekinme sebebi teşkil etmeyecektir.

a) Hakemlik anlaşması akteden taraflar haklarında tatbiki gereken kanun gereğince ehliyetsiz iseler veya zikri geçen anlaşma taraflarca tabi kılındığı kanuna, eğer bu bapta sarahat mevcut değilse hakem kararının verildiği memleket kanununa göre hükümsüz ise; veya

b) İptal talebinde bulunan taraf hakemin tayininden veya hakem prosedüründen usulü dairesinde haberdar edilmemiş, yahut da diğer bir sebep yüzünden iddia ve müdafaa vasıtalarım ikame etmek imkanım elde edememiş ise; veya

c) Hakem kararı, hakem mukavelelinde veya hakem şartında derpiş edilmeyen bir uyuşmazlığa ilişkin ise yahut hakem mukavelesi veya hakem şartının şümulünü aşan hükümler ihtiva ediyor ise, bununla beraber hakem kararının hakemliğe tabı tutulan meseleler hakkındaki hükümleri bunun dışında kalan hükümlerinden ayırd edilebilecek durumda ise hakemliğin şümulüne giren hükümlerin iptali cihetine gidilmeyebilir.

d) Hakem mahkemesinin teşekkülü veya hakem usulünün cereyanı tarafların anlaşmasına ve anlaşma olmayan hallerde, işbu sözleşmenin IV. madde hükmüne uygun olmamış ise.

2.İşbu maddenin 1 inci paragrafının hükmü, New York Sözleşmesine taraf olan Akit Devletler arasındaki münasebetlerde münhasıran yukarıda sayılan iptal sebeplerine hasretmek neticesini doğurur.

 

Son Hükümler

Madde X –

1. İşbu Sözleşme, Avrupa Ekonomik Komisyonu üyesi olan memleketler ile zikri geçen komisyona ait vekaletnamenin 8 inci paragrafının hükümleri dairesinde Komisyona isticarı yetki ile kabul edilen memleketlerin imzasına veya katılmasına açıktır.

2.Avrupa Ekonomik Komisyonu vekaletnamesinin 1 inci paragrafı hükmü gereğince bu komisyonun faaliyetlerinin bazılarına iştirake mezun olan memleketler işbu sözleşmenin mer’iyete girmesinden sonra ona katılma suretiyle Akit Taraf vasfım almak yetkisini haizdirler.

3.İşbu Sözleşme 31 Aralık 1961 tarihine kadar, mezkûr gün dahil olmak üzere imzaya açık bulundurulacaktır. Bu tarihten sonra sözleşme katılmaya açık olacaktır.

4.İşbu sözleşme onaylanacaktır.

5.Onaylama veya katılma belgeleri Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreterine tevdi edilecektir.

6.Akit Taraflar işbu Sözleşmeyi imza, onaylama yahut buna katılırken Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreterine, Başkanları işbu Sözleşmenin IV üncü maddesinin yetkili Ticaret Odaları Başkanlarına tevdi ettiği görevleri deruhte edecek olan, Ticaret Odalarının veya diğer müesseselerin bir listesini tevdi edecektir.

7.İşbu Sözleşmenin hükümleri Akit Devletler tarafından hakemlik konusunda aktedilmiş ve edilecek iki yahut çok taraflı anlaşmaların muteberliğine halel getirmez.

8.İşbu Sözleşme yukarıda 1 inci paragrafta zikri geçen beş memleketin onaylama veya katılma senetlerini tevdi ettikten itibaren 90. günde yürürlüğe girecektir. Sonradan onaylayacak veya katılacak olan her memleket için de bu sözleşme tasdik veya katılma belgesinin tevdiinden itibaren 90. gün yürürlüğe girer.

9.Her akit Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreterine hitaben yapacağı ihbar ile işbu sözleşmeyi feshedebilecektir. Fesih, Genel Sekreter tarafından ihbar tebellüğ edildiğinden 12 ay sonra hüküm ifade eder.

10. Eğer, İşbu Sözleşmenin yürürlüğe girmesinden sonra fesih ihbarları dolayısıyla Akitlerin adedi beşten aşağı inecek olursa son fesih ihbarının hüküm ifade ettiği andan itibaren işbu sözleşme yürürlükten düşer.

11. Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreteri, 1 inci paragrafta derpiş edilen ve 2 nci paragraf hükmüne binaen akit Taraf vasfını alan memleketlere:

a) II nci maddenin 2 nci paragrafı gereğince yapılan beyanları,

b) İşbu maddenin 1 inci ve 2 nci paragrafları gereğince yapılan onaylama ve katılmaları,

c) İşbu maddenin 6 nci paragrafı gereğince gelen bildirileri,

d) Yukarıda zikri geçen 8 inci paragraf hükmü gerekince işbu sözleşmenin yürürlüğe geçeği tarihleri,

e) İşbu maddenin 9 uncu paragrafı gereğince yapılan fesih ihbarlarını,

f) Yukarıda zikri geçen 10 uncu paragraf hükmü gereğince işbu sözleşmenin yürürlükten kalktığını, tebliğ edecektir.

 

12. İşbu Sözleşmenin aslı 31 Aralık 1961 tarihinden sonra Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreterine tevdi edilir ve bu makam yukarıda 1 inci ve 2 nci paragrafta derpiş edilen her memlekete sözleşmenin aslına uygunluğu tasdik edilmiş bir suretini gönderir.

Yukarıda yazılı esbaba binaen aşağıda imzası bulunan yetkili şahıslar Cenevre’de, 21 Nisan 1961 tarihinde, Fransızca, İngilizce ve Rusça dillerinde kaleme alınan, her üç metni müsavi surette muteber olan ve tek nüsha olarak TANZİM EDİLEN işbu sözleşmeyi imza etmişlerdir.

Yukarıdaki hükümleri onaylama için gereği gibi yetkili kılınmış aşağıda imzaları bulunanlar, işbu Protokolü imzalamışlardır.

Bu Protokol, Fransızca ve İngilizce dillerinde her iki metinde aynı derecede geçerli olmak üzere, tek nüsha halinde Strasbourg’da 17 Mart 1978 tarihinde yapılmıştır. Avrupa Konseyi arşivlerine konulacak olan tek nüshanın aslına uygun onanmış örneklerini Genel Sekreter, İmzacı ve Protokolü imzalayan ve katılan devletlere gönderecektir.