Tahkim Anlaşmalarının Devri Hakkında Tahkim İncelemesi

Katkıda Bulunan: Herman, Henry & Dominic

Bu vaka çalışması, Vietnam’da, halefiyet (subrogation) hakkı kapsamında tahkim anlaşmalarının devrine ilişkin bir tahkim davasını analiz etmektedir. Sigorta şirketinin, sigortalıdan zarar tazmin hakkını devraldıktan sonra, sözleşmedeki tahkim şartına dayanarak – doğrudan karşı tarafla bir tahkim anlaşması bulunmasa dahi – tahkime başvurup başvuramayacağı incelenmiştir.

Olaylar

S Şirketi (Alacaklı), kalıpları D Şirketi’ne (Borçlu) bir ödünç sözleşmesiyle vermiştir. Bu sözleşme, taraflar arasındaki ihtilafların Vietnam Uluslararası Tahkim Merkezi’nde (VIAC) çözüleceğini belirten bir tahkim şartı içermekteydi. Daha sonra bir yangın çıkmış ve kalıplar zarar görmüştür. S Şirketi, D Şirketi’ne karşı sahip olduğu tazminat talep hakkını bir devir sözleşmesiyle V Sigorta Şirketi’ne devretmiştir. V Sigorta Şirketi, D Şirketi aleyhine tahkime başvurarak zararların tazminini talep etmiştir. Tahkim heyeti, davaya bakma yetkisinin kendisinde olduğunu kabul etmiştir.

Olayların Özeti:

  • Ödünç sözleşmesi: S Şirketi kalıpları D Şirketi’ne verir

  • Yangın: Kalıplar zarar görür

  • Devir sözleşmesi: Tazmin hakkı V Sigorta’ya devredilir

  • Tahkim talebi: V Sigorta, D Şirketi’ne karşı tahkime başvurur

  • Tahkim heyeti: Yetkiyi kabul eder

Hukuki Sorun

Zararın tazmini hakkının halefiyet yoluyla bir taraftan (sözleşmenin asli tarafı) diğer tarafa (sigorta şirketi) devri, aynı zamanda sözleşmedeki tahkim anlaşmasının da devrini sağlar mı? Yani sigorta şirketi, doğrudan tahkim anlaşması imzalamamış olsa bile, tahkime başvurabilir mi?

Karar

Tahkim heyeti, bir sözleşmeden doğan haklar tahkim şartı içeren şekilde devredildiğinde, tahkim anlaşmasının da devredildiğine ve devralanın bu tahkim şartını uygulamaya koyabileceğine hükmetmiştir.

Gerekçe

Tahkim heyeti kararını şu yasal düzenlemelere dayandırmıştır:

  • 2010 Ticari Tahkim Kanunu Madde 16 – Yazılı Tahkim Anlaşması: Taraflar bir sözleşmeye atıfta bulunuyorsa, tahkim anlaşması geçerli kabul edilir. S ve D şirketleri arasındaki ödünç sözleşmesi tahkim şartı içermektedir. V Sigorta doğrudan bu sözleşmenin tarafı olmasa da, hakların devri yoluyla S Şirketi’nin yerine geçmiştir.

  • 2005 Medeni Kanunu Madde 309 ve 2015 Medeni Kanunu Madde 365/2: Hak devri, borçlunun (burada D Şirketi) rızasına tabi değildir; aksi kararlaştırılmadıkça devredilebilir.

  • 01/2014 Sayılı Karar, Madde 7/3: Tahkim şartı içeren bir sözleşmeden doğan hak devredildiğinde, tahkim anlaşması hem devreden hem de devralan açısından geçerliliğini korur. Böylece, ödünç sözleşmesindeki tahkim şartı V Sigorta (devralan) ile D Şirketi (devreden) arasındaki ilişki için de geçerli olur.

Hukuki İlkeler

  • Tahkim Anlaşmaları Devredilebilir:

    Bir sözleşmede yer alan tahkim şartı, o sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerle birlikte devredilebilir. Zarar tazmin hakkı devredilirse, tahkim şartı da devredilmiş sayılır ve hem devralan hem de borçlu bu şartla bağlı olur.

  • Sigorta Hukukunda Halefiyet (Subrogation):

    Sigorta şirketi, sigortalıya tazminat ödedikten sonra sigortalının haklarını üstlenir. Buna, tahkim şartlarını ya da sözleşmedeki diğer hükümleri uygulayarak zarardan sorumlu üçüncü şahıslara karşı talepte bulunmak da dahildir.

Uygulama İçin Dersler

  • Sözleşmeler ve Gelecekteki Taraflar:

    Tahkim şartı içeren sözleşmeler yaparken, bu hükümlerin sadece mevcut taraflar için değil, aynı zamanda gelecekte hak devralacak taraflar için de bağlayıcı olabileceği unutulmamalıdır. Örneğin, sigorta şirketi halefiyet yoluyla hakları devraldıktan sonra, doğrudan sözleşme ilişkisi bulunmayan taraflara karşı tahkime başvurabilir.

  • Geçerlilik ve Uygulanabilirlik:

    Hak devri yoluyla olsun ya da olmasın, tahkim anlaşması açıkça hariç tutulmadıkça geçerli ve uygulanabilir olmaya devam eder. Bu hem hakların hem de yükümlülüklerin devri açısından geçerlidir.

  • Açıklık ve Öngörülebilirlik:

    İşletmeler, halefiyetin etkileri ve hakların/borçların devri halinde tahkim hükümlerinin geçerliliği gibi konuları açıkça belirten hükümleri sözleşmelere dahil etmeyi değerlendirmelidir. Bu sayede, ileride çıkabilecek uyuşmazlıkların çözümünde daha fazla açıklık ve öngörülebilirlik sağlanmış olur.

Not: Bu makaledeki içerik genel bilgilendirme amacı taşır. Spesifik durumunuz için uzman hukuk danışmanlığı almanız tavsiye edilir.