Tahkim süresinin uzatılmasına yönelik taleplerin hasımlı dava şeklinde açılması gerektiği, görülen davada hasım gösterilmediğinden diğer tarafın savunma hakkının kısıtlanmış sayılacağı hakkında

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4085 E. 2021/4158 K.

“İçtihat Metni”

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02.10.2019 tarih ve 2019/23-2019/3 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının borçlular … ve … ile imzaladığı Garanti Sözleşmesinde taraflar arasındaki uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözüleceğinin kararlaştırıldığını, davacının bu sözleşme uyarınca dava dışı RMA Land Development Private’ye ödediği tutarın borçlularca ödenmemesi üzerine başlattığı icra takibinin borçluların itirazı sonucu durduğunu, itirazın iptalini temin için tahkim yargılaması başlatıldığını, tahkim yargılaması devam ederken tarafların uzlaşma görüşmesi yapmak istemeleri üzerine hakem heyetinin 13.05.2013 tarihli toplantıda taraflara toplantı tarihinden 3 aylık süre verilmesine ve tahkim yargılamasının 10/B maddesinde ön görülen 1 yıllık süre içerisinde tamamlanmasının güç hale geldiğinin ve söz konusu sürenin uzatılmasının taraflara hatırlatılmasına karar verildiğini, uzlaşma görüşmelerinin 13.08.2013 tarihinde sona erdiğini ancak 1 yıllık sürenin tahkim yargılamasının bitirilmesi açısından az olması nedeni ile 07.06.2013-12.07.2013 tarihlerinde tahkim süresinin uzatılması konusunda davacı tarafından teklif götürüldüğünü, borçluların her iki yazıya da cevap vermedikleri için kanunun 10/B maddesi uyarınca İstanbul 24. Asliye Hukuk Mahkemesine başvurularak 20.09.2013 tarih 2013/156 Esas 2013/26 kararı ile tahkim süresinin 6 ay uzatıldığını, yine istanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.02.2014 tarih 2014/80 Esas 2014/60 Karar sayılı kararı ile tahkim kararı süresinin 3 ay uzatılmasına karar verildiğini, ancak taraflar arasında dilekçe teatisinin devam etmesi nedeniyle 11.06.2014 tarihinde elden tebellüğ edilen 09.06.2014 tarihli hakem heyeti 9. Toplantı tutanağının 5. maddesi ile tahkim yargılamasının, tahkim süresinin sona erme tarihi olan 20.06.2014 tarihine kadar bitirilmesinin olanaksız olduğunun ve nedenle tahkim süresinin uzatılması gerektiğinin taraflara hatırlatılmasına ” karar verildiğini, hakem heyetinin 20.06.2014 tarihine kadar karar vermeyeceğinin taraflara bildirilmesi üzerine tahkim yargılması süresinin uzatılmasına ilişkin olarak borçlu vekili ile anlaşması teklifine olumsuz yanıt verildiğini belirterek tahkim yargılamasının 20.06.2014 tarihine kadar bitirilmesinin imkansız olması nedeni ile 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun 10/B-2. maddesi gereğince 20.06.2014 tarihinden itibaren 3 ay süre ile uzatılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 13.06.2014 tarihli dilekçesi üzerine 4686 sayılı Yasa’nın 10B-2 fıkrası gereğince tahkim süresinin 20.06.2014 tarihinden itibaren 3 ay süre ile uzatılmasına kesin olarak karar verildiği, 4686 Sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunun 10/B maddesi uyarınca tahkim süresinin uzatılmasına yönelik taleplerin hasımlı dava şeklinde açılması gerektiği, görülen davada hasım gösterilmediğinden diğer tarafın savunma hakkının kısıtlanmış sayılacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 27.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.