ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ Esas:2023-2299 Karar:2024-42 Karar Tarihi:12.01.2024
(6100 S. K. m. 159, 394, 395) (6769 S. K. m. 159) (551 S. KHK. m. 7)
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen tarih ve 2022/265 Esas sayılı ara kararın Dairemizce incelenmesi asıl davada davalı birleşen davada davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Asıl davada davacılar vekili, asıl davada davalı birleşen davada davacı …’ın 18.04.2022 tarihinde Ankara 3. FSHHM’nin 2022/25 D.iş sayılı dosyası üzerinden patentten doğan haklara tecavüz ve haksız rekabet iddialarına dayalı olarak ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu, yerel mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verdiğini, kararın davalı tarafından istinaf edildiğini, istinaf incelemesi neticesinde Ankara BAM 20. Hukuk Dairesinin 2022/1036 E. – 2022/928 K. sayılı ilamı ile istinaf başvurusu kısmen kabul ederek müvekkilleri … A.Ş. yönünden ihtiyati tedbir kararı verildiğini, ihtiyati tedbir kararını takiben 05.07.2022 tarihinde müvekkilleri … ve … A.Ş. tarafından asıl davada davalı birleşen davada davacının da paydaş olduğu 2015/13570 nolu incelemesiz patente tecavüz etmediklerinin tespiti için menfi tespit davası açtıklarını, bilirkişi raporu ve uzman görüşünün alındığını ileri sürerek, … A.Ş. aleyhine verilen ihtiyati tedbir kararının teminat karşılığında ters tedbire dönüştürülmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı birleşen davada davacı … vekili, ihtiyati tedbir kararının haksız rekabet vakıa ve hukuki sebebine de dayandığını; haksız rekabet vaklasına dayalı olarak açılan davada tanıkların dinlenmemiş, delillerin tahkik edilmemiş ve bilirkişi raporu alınmamış olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için 02.10.2023 tarihli bilirkişi raporundaki sonuç görüşlere itibar edilebileceği varsayılsa bile, bu rapora dayalı olarak yargılamada haksız rekabet vakıa ve hukuki sebebine dayalı olarak da tesis edilmiş olan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 2022/1036 E. – 2022/928 sayılı ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasının hukuken mümkün olmadığını, davacı şirketin haksız rekabet teşkil eden ihlal eylemlerinin veya ihlal tehlikesinin halen devam ettiğini, bu sebeple HMK’nın 159. maddesi gereği ihtiyati tedbir verilebilme ve ihtiyati tedbir kararının devamı koşullarının da mevcudiyetinin sürmesi sebebiyle ihtiyati tedbirin kaldırılmasının mümkün olmadığı savunarak, talebin reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, Dairemizin 2022/1036 E.- 2022/928 K. sayılı tedbir kararının infaz edildiği, dava konusu 2015/13570 sayılı patente ilişkin olarak dava dışı … 1. inceleme raporunda özetle; başvuru konusu olan spirometre cihazına ilişkin buluşun, D6 ve D7 dokümanlarında açıklandığı, D6 ve D7 video ve web sayfalarının buluş sahibi ve başvuru sahiplerinden biri olan … tarafından yayınlandığının anlaşıldığı, ancak söz konusu dokümanların tarihleri incelendiğinde, D6 ve D7 dokümanlarının başvuru tarihinden ve 551 sayılı Mülga KHK’nın 8 inci maddesinde açıklanan “Buluşa Patent Verilmesini Etkilemeyen Açıklamalar” tarihinden önce yayımlandığı, bu nedenle, D6 (veya D7) dokümanının, buluş konusu istem 1-20’nin tüm özelliklerini kapsadığı, 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 7 nci maddesi uyarınca 1-20 nolu istemlerin yenilik niteliğinden yoksun olduğu, yenilik niteliğinden yoksun olan istemlerin buluş basamağı niteliğine de sahip olmadığının belirtildiği; mahkemece alınan bilirkişi raporu ile de 2015/13570 nolu patent başvurusuna ilişkin asıl davada davacılar … A.Ş.’ye ait … ürününün ve kullandığı yöntemin 2015/13570 nolu patent başvurusunun koruma kapsamını ihlal etmediği yönünde kanaatlere varıldığının belirlendiği; delil durumu değiştiği taktirde yasal şartları varsa her zaman ihtiyati tedbire veya ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilebileceği, dava konusu patentin dava dışı … 29.09.2023 tarihli 1. İnceleme Raporu ve son alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2022/1036 E- 2022/928 K. sayılı kararı ile verilen ihtiyati tedbirin 500.000,00.-TL karşılığı USD ya da Euro karşılığı tutarında teminat karşılığında 6769 sayılı SMK’nın 159. maddesi gereğince ters tedbire çevrilmesinin hakkaniyete daha uygun olacağı, davalının tecavüz söz konusu olsa bile açtığı tazminat davası ve ters tedbir nedeniyle konulan teminat dikkate alındığında alacağını tahsil kabiliyetinin de her zaman olduğu, toplanan deliller dikkate alındığında tedbirin devamı halinde asıl davada davacı şirket açsından daha ağır sonuçların doğabileceği gerekçesiyle Dairemizin 2022/1036 E.- 2022/928 K. sayılı kararı ile verilen ihtiyati tedbirin SMK’nın 159. maddesi gereğince 500.000,00-TL tutarlı USD ya da Euro karşılığı teminat ile ters tedbire çevrilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Asıl davada davalı, birleşen davada davacı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, 09.11.2023 tarihli kısa karar ile ihtiyati tedbir kararının 500.000 EUR ve USD teminata dönüştürüldüğünü, buna karşın gerekçeli kararda teminatın TL olarak belirtildiğini, 16.11.2023 tarihli dilekçeleri ile gerekçeli kararın düzeltilmesini talep ettiklerini, 17.11.2023 tarihli kararla tavzih talebinin reddedilerek teminat miktarının 500.000 TL olarak belirlendiğini, her iki karara karşı istinaf başvurusunda bulunduklarını, kısa karardaki teminatın bu şekilde değiştirilmesinin hukuka uygun olmadığını; hiçbir kesinliği bulunmayan, idari itiraz yolu açık ve istem değişikliğine bağlı olarak iki kez daha ayrı inceleme raporu düzenlenmesi olanağı bulunan Türkpatent inceleme raporuna dayanılarak ihtiyati tedbir ile ilgili karar tesis edilmiş olmasının, 551 sayılı KHK, SMK ve HMK hükümlerine aykırı olduğunu, oysa söz konusu raporun dayanaksız ve patent tekniğine ve hukuka aykırı içerik taşıdığını, gerekçeli karşı görüşlerinin sunulması ve tetkik edilmesinin ardından 1. İnceleme Raporundaki eksik ve hataların giderilmesiyle başvurunun patentleneceğine inançlarının tam olduğunu, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının da değerlendirilmediğini, bu raporun daha önce patent uzmanları tarafından düzenlenen bilirkişi raporuyla tümden çelişik olduğunu, bu nedene Yargıtay kararları gereği yeni bir bilirkişi raporu alınmasının usulen zorunlu hale geldiğini, yargılama sırasında tesis edilen ihtiyati tedbir kararının patent hakkının ihlali yanında adi ortaklığın malvarlığında bulunan ve bir patentle korunması da gerekmeyen ürünün davalı şirket tarafından izinsiz kullanılması suretiyle yaratılan haksız rekabetin önlenmesi ve ref’ini de kapsadığını, haksız rekabete ilişkin ileri sürülen deliler toplanmadan ve bu konuda rapor alınmadan karar verilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, SMK’nın 159. maddesi gereği önleme ve ref karakterli ihtiyati tedbir kararı verilebilme koşulları devam ederken yargılama konusu ile münasip olmayacak derecede düşük seviyede bir teminat için tedbir kararı verildiğini, davaya konu eylemlerin devamı ile müvekkilinin ortağı bulunduğu adi ortaklığın çok büyük zarara uğraması ve her geçen gün zararının artmasının kaçınılmaz olduğunu, yaklaşık ispat şartının gerçekleşmesi nedeniyle haksız rekabete ilişkin verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması koşullarının bulunmadığını, karşı taraf …’ A.Ş.’nin tek faaliyetinin yargılama konusu ürün olduğunu ve hisseleri 25.000.000 USD bedelle devredilen şirket için düşük bir teminat takdir edildiğini ileri sürerek, yerel mahkeme ara kararının kaldırılarak, teminatın kısa kararda olduğu gibi 500.000 Euro ve USD olduğuna ve 09.11.2023 tarih ve 2022/265 E. sayılı kararın kaldırılmasına, kararın aynen devamına karar verilmesini veya aynı yönde ihtiyati tedbir kararı tesis edilmesini, aksi kanaat halinde teminat miktarının en az 1 milyon USD veya Euro olarak belirlenmesine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Talep, ihtiyati tedbir kararının teminat karşılığı ters tedbire çevrilmesine ilişkin ara karara itiraz istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere, asıl davada davalı, birleşen davada davacı …’ın tedbir talebinin reddine ilişkin kararın istinaf edilmesi üzerine, Dairemizin 28.02.2022 tarih ve 2022/1036 E.-2022/928 K. sayılı kararı ile karşı taraf … A.Ş. yönünden ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. Eldeki istinaf incelemesine konu ara karar ise, Dairemizce verilen tedbir kararının teminat karşılığı ters tedbire çevrilmesine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın, teminat karşılığı tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasını düzenleyen 395. maddesine göre, aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen veya hakkında bu tedbir kararı uygulanan kişi, mahkemece kabul edilecek teminatı gösterirse, mahkeme, duruma göre tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına karar verebilir. Anılan maddenin üçüncü fıkrasına göre, itiraza ilişkin olarak ise 394. maddenin üçüncü ve dördüncü fıkraları kıyas yoluyla uygulanacak olup, maddede kanun yoluna başvuru imkanını düzenleyen 394. maddenin beşinci fıkrasına atıf yapılmadığı anlaşılmaktadır. HMK’nın 395. maddesinin gerekçesinde de, aleyhine tedbir kararı verilen veya uygulanan kişinin, teminat karşılığı tedbirin kaldırılmasını isteyebileceği, böylece sadece aleyhine tedbir kararı alınan karşı taraf değil, hakkında ihtiyatî tedbir kararı uygulanan üçüncü kişinin de bu imkândan yararlanması kabul edilmek suretiyle itiraza paralel bir düzenleme yapıldığı, gösterilecek teminatın tür ve miktarını mahkemenin belirleyeceği, mahkemenin, gösterilen teminat karşılığında tedbiri kaldırabileceği, veya değiştirebileceği, tedbiri kaldırmak bakımından iki yoldan biri olan teminat gösterilmesinde bu paralelliğe uygun olarak itiraza ilişkin üçüncü ve dördüncü fıkraya atıf yapılmadığı belirtilmiş olup, teminat üzerine verilen kararlar ihtiyatî tedbirin özüyle ilgili olmadığından, bu konudaki kararlara karşı kanun yoluna başvurulması kabul edilmemiş, bu sebeple de itirazda kanun yoluna başvuruya ilişkin fıkraya atıf yapılmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl davada davalı, birleşen davada davacı … vekilinin, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının teminat karşılığı ters tedbire çevrilmesi yönündeki ara kararına karşı sunduğu istinaf dilekçesinin, anılan ara kararının teminat üzerine verilen bir karar olması, ihtiyatî tedbirin özüyle ilgili olmaması ve 6100 sayılı HMK’nın 395. maddesinin üçüncü fıkrasında, 391. ve 394. maddenin beşinci fıkrasına atıf yapılmaması nedeniyle istinaf kanun yolu kapalı olduğundan, usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl davada davalı, birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin, HMK’nın 395 ve 352. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Asıl davada davalı, birleşen davada davacı vekilinden peşin olarak alınan 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, istek halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf aşamasında taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve harç tahsil işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 12/01/2024 tarihinde HMK 362/1-f. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.