TİCARİ ARAÇ ( TİCARİ TAKSİ ) SATIŞINDA VERGİ ZİYAI
OLAY
Ticari araç sahibi, 3. kişilere Noterde Araç Satış Bedeli ve Ticari Plaka Bedeli dahil bir satış gerçekleştirmiştir.
Vergi Dairesi Takdir Komisyonu bu satış bedelinin; alıcı ve satıcının hesap hareketleri, sahibinden.com ilanlarına dayanarak aracın satış bedelini ve ticari plakanın satış bedelinin daha yüksek olduğuna ilişkin bir tespit ve değerlendirmede bulunarak noterdeki satış bedelinin gerçeği yansıtmadığını belirtmiştir.
Vergi Dairesi Takdir Komisyonu vergi ziyaına neden olunduğu gerekçesiyle Vergi Ceza İhbarnamesi düzenlemiştir. Bu yaptırıma karşı neler yapılabilir ?
İDARENİN GEREKÇELERİ
Harçlar Kanunu’na bağlı 2 Sayılı Tarifenin değer veya ağırlık üzerinden alınan nispi harçlar başlıklı bölümünün 1 numaralı fıkrası altında ticari plakaların devrine ilişkin işlemlerde alım satım bedeli üzerinden binde 30 oranında harç alınması gerekliliği.
Vergi Usul Kanunu’nun 341. maddesindeki yazılı hallerde vergi ziyaına neden olunması.
Vergi Usul Kanunu 341. madddesinde yer alan vergi ziyaı; mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder.
Kişisel, medeni haller veya aile durumu hakkında gerçeğe aykırı beyanlar ile veya sair suretlerle verginin noksan tahakkuk ettirilmesine veya haksız yere geri verilmesine sebebiyet vermek de vergi ziyaı hükmündedir.
Yukarıdaki fıkralarda yazılı hallerde verginin sonradan tahakkuk ettirilmesi veya tamamlanması veyahut haksız iadenin geri alınması ceza uygulanmasına mani teşkil etmez.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME
Anayasa’nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğu belirtilmiş ve Anayasa Mahkemesi kararlarında hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, hukuk güvenliğini gerçekleştiren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlet olarak tanımlanmıştır.
Hukuk devletinin sağlamakla yükümlü olduğu hukuki güvenlik ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yaptığı düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılan ve temel hak güvencelerinde korunan ortak değerdir.
Ayrıca, hukuk devletinde, idareye tanınan takdir yetkisi mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlıdır ve takdir yetkisine dayalı olarak tesis edilen işlemlerin hukuken geçerli sebeplere dayanması gerekmektedir.
Hukuk devletinin temel ilkelerinden bir diğeri de hukuki belirlilik ilkesidir. Bu ilke, düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin ve yorumcuların keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi zorunluluğunu ifade etmektedir.
Takdir Komisyonunca takdir edilen bedel fahiş olarak hesaplanmıştır. İdarenin nesnel ve somut kriterler belirlemeksizin yaptırım uygulanmasına esas değerlendirmeler yapması hukuk devleti ilkesiyle çelişir. Satış bedeli her somut olaya göre değişkenlik arz eden bir husustur. Satış yılı emsal bedellerine, aracın kilometresine, hasar durumuna, aralarındaki önceki sözleşmelere, vs. gibi onlarca hususa bakılarak takdir edilmesi gerekmektedir.
Ayrıca Vergi Ziyaında tarh zamanaşımı ve tahsil zamanaşımının gözetilmesi gerekmektedir.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; ticari araç (ticari taksi vs) noter satışlarının gerçeği yansıtmadığından dolayı verilen vergi cezalarının iptal edilmesi gerekir.
Vergi ceza ihbarnamesi (GİB) Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından elektronik veya mesaj yoluyla kişilere ulaştıktan 5 gün sonra tebliğ edilmiş sayılır. Mesajı açıp açmaman tebliğ açısından bir önemi yoktur. Yani dava açma süresi 5. Gün sonunda başlamış olacaktır. 30 günlük süre içerisinde dava açılmış olmaz ise sonrasında açılan dava süreden reddedilir, ve kurum tarafından haciz işlemlerine başlanır. Bu konuya hassasiyetle önem verilmesi rica olunur.
Konu hakkında danışmak isterseniz aşağıdaki numara ile irtibata geçebilirsiniz.