Uyuşmazlığın hakemde çözümü yönünde kesin ve açık bir irade varlığı hakkında

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/8621 E. 2015/8094 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın tahkim şartı nedeniyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili ile davalılar ararsında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmenin davalılar tarafından haksız olarak feshedildiğini, müvekkilinin sözleşme gereğince 650.000,00 TL harcama yaptığını ayrıca 10.000,00 TL kârdan yoksun kaldığını ileri sürerek, şimdilik 660.000,00 TL’nin faiziyle tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, sözleşmede tahkim şartının kararlaştırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yapılan sözleşmede uyuşmazlık halinde tahkim şartının öngörüldüğü, her ne kadar kanuna aykırı olarak 2 kişilik tahkime gidileceği belirtilmiş ise de, tarafların tahkim sayısını bildirme zorunluluğu bulunmadığından bu ifadenin tahkim şartını geçersiz kılmayacağı gerekçesiyle, davanın tahkim şartı nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında mevcut 01.11.2011 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 34. maddesinde ihtilaf halinde önce taraflarca tespit edilecek iki kişiden ibaret tahkime gidileceği, tahkim sonucunda anlaşılmaz ise, …. mahkemelerinin yetkili kılındığı öngörülmüştür. Tahkim şartının geçerli olabilmesi ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın tahkime götürülebilmesi için tarafların, uyuşmazlığın hakemde çözümü yönünde kesin ve açık bir irade taşımaları gerekir. Oysa az yukarıda ifade edildiği üzere, taraflar arasında böyle bir iradenin mevcut olmadığı, tahkim sonucunda anlaşılmaz ise, uyuşmazlığın mahkemede çözüleceğinin benimsendiği görülmektedir. Bu itibarla, yanlar arasındaki sözleşmede mevcut tahkim şartının geçerli olduğundan bahsetmek mümkün değildir. (Dairemizin 17.04.2014 tarih, 2013/9119 esas – 2014/3021 karar; 26.05.2014 tarih, 2014/887 esas – 4043 karar sayılı ilamları da bu yöndedir.)
Bu itibarla, mahkemece işin esasına girilerek yapılacak inceleme sonucu bir hükme varılması gerekirken, taraflar arasında tahkim şartının varlığından bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.